Şimdi nedir nereden çıktı bu “Siyasi Fotoğrafçılık” diyebilirsiniz. Seçimlerin yaklaşması ve partilerin Aday adaylarından adaylara dönüşüm ile siyasilerin stüdyo’ya girip seçmene en şirin en oy alabilecek fotoğrafları çektirme zamanlarına deniyor “Siyasi Fotoğrafçılık”. En azından biz öyle tanımladık.
Yılların usta Fotoğraf sanatçısı Abdullah Kırbaş’ın da İkitelli Tekstil kentteki stüdyosu bu günlerde siyasilerin uğrak yeri oldu. Bir yerden bir şekilde aday olduysanız kendinizi bir uzmanın objektifine bırakmanızda fayda var.
Abdullah Kırbaş kimdir?
Kendini tanıtmaya Lewis Hine. Şu sözleri ile başlıyor.
“Eğer hikayeyi sözcüklerle anlatabilseydim, yanımda sürekli bir fotoğraf makinesi taşımaya ihtiyaç duymazdım” .
Bende fotoğrafçı olarak söze bir fotoğrafla başlayayım. Babam Süleyman Kırbaş 1958’de Bafa/Milas’ta fotoğrafçılığa başlamış.
Aydın Koçarlı’dan Milas’a kadar tüm okulları, halk eğitim kurslarını ziyaret ederek seyyar köy fotoğrafçısı olarak yaşamını sürdürdü.
İlk fotoğraf bilgilerini babamdan öğrendim, daha sonra İzmir Buca Lisesi ve Namık Kemal Lisesi fotoğrafçılık kollarında çalıştım.
1978 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesinde okurken İSÜF (İstanbul Üniversitesi Fotoğraf Kulübü) ile tanıştım ve burada Fotoğrafla sadece hobi olarak ilgilenmekten vazgeçtim,profesyonel olmaya karar verdim.Fotoğraf ve video kelimelerinin ilk hecelerinden oluşan FOVİ Fotoğraf Video Tanıtım Hizmetleri Limitet Şirketini kurdum.
2010 yılından beri Fotoğraf Meslek Kurulu ve 1996‘dan beri İstanbul Ticaret Odası üyesiyim. 5 yıldır da İstanbul Adliyesinde fotoğraf ve video alanın da bilirkişilik yapmaktayım. Işık Ülkesi Milas, Dünyanın Kapıları Karaman Belgesellerinde Hasan Özgen Ustanın yanında çalıştım. Kuş Bakışı Muğla, İstanbul’un 100 Lezzeti yemek kitabı gerçekleştirdiğim projelerdir.
Üstat Ara Güler’in dediği gibi “Fotoğraf niye sanat değildir? Çünkü hakikatin parçasını yakalayan bir şeydir. Hakikat olduğu için fotoğraf mevcuttur. Aslında ben her zaman söylüyorum. Fotoğraf o kadar mühim bir şeydir ki yani sanat olsa da, olmasa da sanat olmasına lüzum yoktur fotoğrafın. Fotoğraf tarih olayıdır. Tarihi zapt ediyorsun. Bir makine ile tarihi durduruyorsun. Biz tarihçiyiz, aslında tarih yazıyoruz.
Görsel tarih yazıyoruz. Devir görsellik devridir. Yazı edebiyat devri bitmiştir.”
Ben de anı yakalamak, tarihe şahitlik etmek adına fotoğraf çekiyorum. Üretenlerin ürününü, markaların marka yüzlerini, Eseyan ailesinin vasiyetindeki gibi insanların mutlu anlarını çekmek ve şahitlik etmek istiyorum.
Abdullah Kırbaş FOVİ isimli stüdyosunda hizmet vermektedir.
