Cemile Çakır’ın Klaros yayınlarından çıkan “İffet’in Gelinliği” romanını bir çırpıda okudum. Yer yer toplumsal olaylara da atıfta bulunulmuş. Roman içerisin de dönemsel olarak kendisine göndermeler yapması da yazar ile okuyucu arasında bir bağ oluşturuyor.
“İffet’in Gelinliği” Romanını bir polisiye roman olarak ele alabilirken, bir aşk romanı da diyebiliriz. Bir kadın romanı da diyebiliriz ya da bir çocuk tecavüzcüsünün anatomisi de diyebiliriz. Aslında Roman için çok şey diyebiliriz.
Kahramanların yaşadığı şehri, mahalleri betimlemesine bayıldım.
Romanının kahramanlarının her ne kadar yaşam alanları İstanbul olsa da roman içerisinde Giresun – Yağlıdere kasabasından 1970 ler de Amerika’ya giden Türklerin de geride bıraktığı bölünmüş aile dramını da son derece ustalıkla işlenmiş. Roman bu yönü ile bir dönemin de hafızasını tutmuş. Bu göçler en çokta geride kalan kadınları ve çocukları etkilemiştir. Bir dönem kasabada ve köylerde babasız yetişen çocuklar, kocasız yaşayan evli kadınlar yaratmıştı. Halada izleri devam ediyor.
Romanı okurken benimde yine bu konuda da bir kadın hikâyesini anlatan senaryom aklıma geldi. Aynı bölgeye başka bir yazarın ve kadın yazarın bakış açısını görmek benim açımdan son derece verimli oldu.
Yazar Romanın kurgusunu bölüm bölüm yapmış. Bölümler arasında geçişler sizin romandan kopmamanızı sağlayacak ustalıkla yazılmış. Bölümler ilerledikçe hikâyelerin ve kahramanların birleştiğini görüyorsunuz, buda sizi daha çok heyecanlandırıyor.
Bir cinayet romanın da katili anladığınız anda okuyucu romandan kopar ve onun için roman bitmiştir. Hâlbuki bu roman da sona yaklaşırken katilin kim olduğunu anlamanıza rağmen okumaya devam ediyorsunuz, Romanın diğer kahramanlarının yaşantısı ve belirsizliği okumanızı sağlıyor.
Cemile Çakır romanı bir Yeşilçam filmi sonu gibi mutlu ve mesut bitirmiş. Mutlu mesut bitti ama roman acı ve dramlarla dolu. Yaşanmışlıklarla dolu.
Açıkçası keyifle okudum tek eleştirisel söyleyebileceğim romanın hemen başında tarihi bir olaya yapmış olduğu göndermeydi.
“Bir grup kadın, giysilerinden arınık, çırılçıplak, askerlerin önünde öldürülecekleri mağaraya götürülüyordu” (1)
Yalanlar üzerine kurulu kendi tarihini yazanlardan alıntı yaparak Romanın içerisine koyduğu bu bölümü yazarın kendi okuyucu kitlesine okunma kaygısı ile bir gönderme yaptığını düşünüyorum.
MUTLU SON
Romandan kendi hayatıma bir alıntı yapsaydım şu bölümü alırdım;
“İyi ama bunca acının üzerine nasıl mutluluk inşa edeceğiz?” dedi Kadir.
Gülbeyaz onun elini tuttu, dudaklarına götürdü.
“Mutluluk demeyelim buna, geçmişten gelen ve bugünde biriken yükleri birlikte taşımak, zorluklara birlikte göğüs germek diyelim.” (2)
Okunası bir Roman…
Fedai Çakır
İstanbul, 02 Mart 2023
Kaynak: (1) İffet’in Gelinliği, sf.17
(2) İffet’in Gelinliği, sf. 327
Yazarın diğer Romanı Yitik Menekşe de kitapçılarda yerini aldı.